26 Kasım 2010 Cuma

GEÇ KALANLAR----Tiyatro

Günümüzde evlilikler, ciddi sorunlar yaşıyor. Birçok evliliğin şekilsel olarak devam ettiğini, çoğunun içinin boş olduğunu  görüyoruz. Ve ardından, ayni evde yalnız yaşanan hayatlar, mutsuz insanlar ve dışı cilalı evlilikler...Devlet Tiyatroları da, bu sezon programlarına bu konuyu işleyen bir oyunla ''bireyleri'' uyarmayı, bireysel sorgulamaların oluşmasını, empati yapmanın güzelliklerini amaçlamış. Çok da başarılı olmuşlar. Pervin Ünalp'ın eseri ''GEC KALANLAR''...Ve şunları diyor yazar: '' Geç kalmasak söyleyeceklerimizi söylemekte,ertelemesek gülüşleri, RAĞMEN sevsek, olduğu gibi kabül etsek, sevdiğimizi söylesek, özür dilesek, sarılsak,ağlassak, sorsak, yerine düşünsek...Ama ''gününde'' olsa...''  Konu, dekor, müzik,afiş güzel. Afisdeki imza Mustafa Ayaz. Sanatçılar başarılı, ancak; genç erkek rolundeki Levent Şenbay'ın birinci perdedeki rolünde kızgınlıklarını aktarırken, bağırmalarındaki ses tonuyla daha iyi olabileceğini düşündüm...  İzlerken, birçok konuda kendimizi, çevremizdekileri, görebileceğimiz gerçekçi ve güncel bir eser. ''Geç Kalmak'' ne acıdır, ne zordur, hele bu yaşamınızdaki hataların düzeltilememesiyse, konuşamamaksa, paylaşamamaksa, pişmanlıklarsa...Oyunun birinci perdesinde  evli çiftin erkeğini, ikinci perdesinde de kadınını izlediğimizde sorunların ne kadar ortak olduğunu, sonlarında oynanan oyunlarda ise, sorunları çözümlemenin cok da zor olmadığını görüyoruz...Izlenilmesi gereken bir oyun, ''Gec kalanlar''dan olmamak dilegiyle...Ayse--Kasım--2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder