9 Kasım 2010 Salı

PERU---Titicaca Gölü--1

Evimizde ben ve Marta'nın kocası

Martamız bize mutfağında yemek hazırlıyor

Yatağımız, lazımlığımız

Teknemiz, Konaklama yapacağimiz Amantani adasina yaklasiyor. Adada  yerlesim   su kiyisindan baslayip dag yamaclarina dogru uzaniyor. Kiyida yerel giysileriyle kadinlarin cogunlukta oldugu ev sahiplerimiz, tek sira halinde oturmus bizleri bekliyorlar. Bir yandan midem kotu, diger yandan iki gundur halsiz kalmisim kimildayacak halim yok. Tek istegim fazla tirmanmadan eve gidip biraz dinlenmek. Ev sahiplerinin kac kisi konuk alacaklari daha onceden belli. Aralarinda onderlik yapan biri kiyiya cıktigimizda rehbere listeyi verdi. Her konuk ( kac kisi seyahat ediyorlarsa)  bir eve veriliyor. Boylece koyde esit bir dagilim oluyor. Ayrica adadan ayrilana kadar her ev sahibi konugundan sorumlu. Rehber okuyor: Marta,  ev sahibimiz ...Siyah ust uste giynilmis etekler ve basında uzun siyah ortuyle, yasli  gorunumlu, biraz kamburu cikmis  bir kadin yanimiza geldi. Birbirimize  dokunduk, sevgiyle...Birden Marta'yla aramızda bir bag kuruldu. Herkes ev sahibibnin yaninda bekliyor. Rehber iki saatlik bir zamanimiz oldugunu bu surede dinlenip, aksam yemegimizi yiyip, ev sahiplerimizin bizi bir meydana getirecegini  sonrasinda shaman rituellerinin yapildigi daga tirmanacagimizi ve gunesin batisini oradan gorecegimizi, yanimiza birer el feneri almamız gerektigini soyledi.  Donuste bir sure dinlendikten sonra da dansli bir geceye katılacagimizi belirtti. Ayakta duracak halim yok, bir an evvel yatıp biraz dinlenmek istiyorum ve butun enerjimi tırmanacagimiz dagda kullanacagim. Daracik  keci yollarindan, bahce iclerinden Marta  onde biz arkada eve dogru yurumeye basladik. Her ev mustakil, iki katli,  tuvaletler disarda. Neyseki fazla tepelere gitmeden orta bir yerlerde Marta'nin evine geldik. Bir metrelik duvarla cevrilmis evin bahcesine girdigimizde, Marta hemen cebinden bir anahtar cıkardi ve disarda ustunde kilit olan tuvaleti acti. Ben, yolda yururken Martaya ıdare eden  italyancamla koyun guzel oldugunu, cok hoslandigimi soyledim  Marta gulerek  ''si''  dedi. Hosuma gitti, en azından derdimi anlatabilecegim derken sonrasında gordum ki, Marta herseye ''si'' diyor. Durum vahim. Is yine benim teatral gucume kaldi. Ama bende hal yok...Evin bahcesine  girdigimizde, sagda tuvalet, solda  ufak bir lavabo, ve mutfak  ardından avluya giriliyor.  Asagıda bir oda Marta ve kocası kalıyor. Ahsap merdivenlerle yukari cıkılıyor, 3 oda  var. Odalar gelecek konuklar icin hazirlanmis. Bizim odamizin kapisini actiginda, ilk gozume carpan duvarda civiyle tuturulmus siyahlasmıs bir havlu oldu. Onemli degil sen zaten kullanmiyacaksin alt tarafı bir gece diyerek kendimi teselli etmeye basladim. Oda, dikdortgen, iki karyola, uzerlerinde 3 er battaniye, her karyolanın yanında birer lazimlik, ufak tahta bir masa uzerine musamba kaplanmis. Gorunen tablo hic ic acici degil, ama baska care yok. Ben, hastayim, yinede hicbirseyi kacirmak istemiyorum, zorluyorum kendimi. Seyyar gezdigimden tum malzemelerim yanımda, hemen giyeceklerimden yastıklarin uzerine, agız kısmina gelecek sekilde cozumler bularak, hic ustumu degistirmeden yattim. Oda da bir sessizlik, ikimizde dusunceliyiz ama aklimizdan gecenleri okumak o kadar zor degil '' yahu ne isimiz var bizim burada????'' ama macera ariyoruz ve herseyi gorecegiz ya, eeee ozaman katlanmak zorundayız hic sikayet yok,'' yasadıgın anın tadini cikar ''parola bu. Kapiyi kilitleme ihtiyacini hissetmedik, bir anda bir adam iceri girdi. Odanin ortasinda birtakim garip sesler cikariyor. Bir bu eksikti derken anladik ki. Bu yasli, sallanan, biraz da normal gorunmeyen adamcagiz, Marta'nın kocasi. Neyse adami disari cikarttik, zararsiz...Ve uzandik, sessizlik...Ayse-2008

1 yorum:

  1. Ayşecim çok enteresan ve güzeller.Hiçbirşey beni kıskandırmıyor gezmek,görmek ve öğrenmek kadar.Seni okuyarak en azından senin aldığın zevki tatmaya çalışıyorum.Bu zevki bizlere tattırdığın için teşekkürler

    YanıtlaSil