7 Kasım 2010 Pazar

Transibirya---Trenler






Bu sefer yazilarimi belli basliklar altinda toplamaya karar verdim.Birinci basligi da elbette ''trenler'' yapmaliydim. 12000 km yol gittik ve bunun sadece kisa bir bolumunu 2 kez otobusle gittik. Bilet almak seyahatin en zor bolumuydu.Bilet giselerinde calisanlarin % 99 u ruscanin disinda dil bilmiyor, cogu yardim etmek ve anlamak icin kendini zorlamiyor, gise perdesini indiriyor ve orada kaliyorsun, caresiz, bitkin, aglamakli...Ilk tren biletini St Petersburg Moscow arasi icin aldim. Iki saatimizi yedi.Sonunda genc bir cocuk yakaladim,biraz ingilizce biliyor ve cozumledik. Nasil ter doktugumu, caresizligimi,anlatamam.Gisedeki bayanlar anlamadiklarinda bagiriyorlar ya da perdeyi indiriyorlar. Zaman icinde konusma tarzlarinin boyle oldugunu anladim.Bana ilk gun cok zor geldi, bu durum.Ikinci bilet alisimda sistemi degistirdim daha onceden yazdiklarimi sagir, dilsiz gibi gisedekine uzatmaya basladim.Data(tarih)----gidecegim sehir------dva bilyeti( iki bilet)----seved-nya nochi (bu gece)----platscard(3. sinif) ohhhhhh dunya varmis ammaaaaa gel gor ki yazdiklarimdan birinde sorun varsa, yer olmamasi, ya da pahali bilet olmasi gibi isler yine karisiyordu, buna da cozum buldum, sorun ciktiginda en yuksek tondan bagirarak ingilizce, turkce bilen var mi diyordum.Genellikle bir kisi cikiyordu ama o da sorun,cunki turkce biliyorum diyen bir Azeri, Kırgiz, Tatar ise gel anla bakalim onlarin turkcesini, anliyabilirsen...Anliyacagininz bilet alma saatlerinde hep gerginlestim. Ne cok saatlerimi verdim, kimi zaman gozlerim yasardi, kimi zaman kendime kizdim'' sen mazoistsin kizim ''dedim,kendi kendime.Ama bileti aldiktan sonra hepsini unutuyordum. Yolculuklarimizin ikisi haric, hep yatakli plaskard ( 3. sinif)la gecti, 2 defa da 2. sinifta gittik.1. sinif bilete hic yanasmadik, 4. sinifi da gidip gormedik.Plascard biletler, 2. sinifa gore % 40 daha ucuz,soyle bir ornek vereyim, 2. sinifta gittigimiz bir bilete 5900rp ( yaklasik260$) verirken ayni trende plascard 2200rp (80$ civariydi) yer olmadigindan parayi verdik. Bu arada Rusya'nin gezdigim ulkeler arasinda en pahalilarindan oldugunu belirtmeliyim.3. sinif yataklilari soyle: acik bir kompartiman dusunun, bolumlere ayrilmis ama kapisi yok. Her bolumde cam kenarinda alt ust olmak uzere iki yatak,( bunlar daha dar ve yol ustu) yanindan koridor geciyor,koridorun diger yaninda alt ust 4 yatak var, yani her bolum 6 kisilik. Herkes birbirini goruyor.2. sinifta ise kapali ve 4 kisilik yataklar var.En onemlisi kapali naylon posetlerde carsaf+yastik kilifi+pike yemek ortusu+ve ust icin ortu veriliyor. Piril piril ve kolali adeta . Bu konuda tam puan.Tren yolculuklari cok zevkliydi,Ruslarla icice olmak, aliskanliklarini gormek yonunden yararli oldu.Her birey kendi isinden sorumlu, cocuk, yasli, kadin, vs olmasi ayricalik getirmiyor.Kustuyu yatak ve yastık katlı olarak duruyor, herkes hazirligini kendisi yapiyor.Kadinlar, sadece kendi vucut ve cilt bakimlariyle mesguller.Bizdeki anac, evcil kadin modeli yok.Herkes bu seyahatlerde cok organize. Yiyecekler,gece kiyafetleri,hazir. Biz ustumuzde ne varsa onunla yatip, sabah indigimiz istasyonda yenilerini giyip, ustumuzdekileri de atiyorduk.Her yolculugumuz oncesi komsularimiz kimlerdir diye merak aliyordu bizi.Her birinde farkli seyler buluyorduk.Plascard daha eglenceliydi, bira icenler, yemek yiyenler, iskambil oynayanlar, guzel vucudunun her hattini ortaya koyarak uyuyan Rus guzeller, mini sortlariyla uzanan erkekler, hazirlanan masalar hepsi goz onundeydi...2. sinifta ise 4 kisisiniz ve kapiyi kapatip icerde basbasa kaliyorsunuz. Birinde kimse yoktu, cok rahattik, ikincisinde ust kattakiler iki rus erkekti. Biri minicik sortuyla dolasan, oburude beli acikta olan bir adam. Biz kapiyi kilitlemeden biraz acik birakarak yattik. El kol hareketleriyle anlasip, sonunda birbirimize yemek ikram eder hale geldik. Kolay degil 3 gun birlikte yolculuk ettik.Sibirya'da doga cok guzel, Baykal nefis ve butun bunlari trenle adim adim izlemek ayrica cok hostu...Hele istasyon binalari, hepsi birbirinden guzel, kimi eski, kimi yeni ama guzel...Sehirlerin en  guzel binalarından biri muhakkak vakzallar (istasyonlar).Cogunda dinlenme odaları ve dus yapma imkanı var. Gorusmek dilegiyle. Ayse---2007

1 yorum:

  1. Ayşe'ciğim,
    Yazılarını ilgiyle izliyorum...
    Güzel anlatımın ve paylaşımın için sonsuz teşekkürler, pek aydınlatıcı oluyor.
    Sevgilerimle,
    Sabiha

    YanıtlaSil