31 Temmuz 2011 Pazar

Bir Aile Oteli....


ben, Cecillia, Enver Bey


Kucuk aile otellerini cok seviyorum. Her yerde otel sahiplerini goruyorsunuz. Onceleri selamlasmayla baslayan iletisim, daha sonra tatlı sohbetlerle percınleniyor ve zaman icinde kendinizi bir arkadasınızın evinde misafir gibi hissetmeye baslıyorsunuz. Hafta sonu Canakkale, Guzelyalı Tusan Oteldeydim. Ufak bir tepede, camlar arasına kurulmus her an kus sesleriyle ve cam kokusuyle icice olunan kucuk bir otel.Otel baba yadigarı, Sahibi Enver Bey ve esi Cecillia tatlı insanlar. British Pub ve lobide Cecillia'nın ingiliz izleri hissediliyor.Aksamustu gun batımını ve bogazdan gecen gemileri izlemek, bira ve sardalyayla birlesince doyumsuz bir haz veriyor. Deniz guzel ama plajdan fazla beklentiye girmemek de yarar var. Populer sahil kıyılarımızdan sonra cok yalın ve dogayla cok icice oldugunuzu hissediyorsunuz. Bir iki gunluk kacamaklar icin oneririm. Ayse-2011 Temmuz.

28 Temmuz 2011 Perşembe

Monte Alban







Monte Alban, tarihsel gelisimi icinde Zapotec baskenti . Oaxaca'yı 360 derece goren, manzaranın cok guzel oldugu bir tepede. Beyaz dag anlamına geliyor. Buraya turlar olmasına karsın ben  sehirici otobusuyle gelmeyi tercih ettim. Otobus tepeye kadar cıkarmıyor 20 dk lık bir yokusu yurumek gerekiyor. Zaman kaybetmek istemedigimden otobusten inince otostop yaparak giris kısmına geldim. Donuste de bir tur rehberine rica ederek tur otobusuyle Oaxaca'ya dondum. Giriste Monte Alban'ın tarihsel degisimini gosteren bir film izleme sansı var. Ayrıca bir de ufak bir muzesi var. Mezarların icine girilmiyordu. Piramitin de bulundugu buyuk meydan oldukca etkileyici. Meksika'nın heryerinde engelliler icin kolaylıklar var, burada da asonsor yapılmıstı. Tepedeki cafesi hem Oaxacayı seyretmek hem de bir kahve ıcın guzel bir mola yeri. Monte Alban'ı Meksika'ya geleceklerin kesinlikle programlarına almalarını oneriyorum...Ayse-2011(haziran, temmuz)

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Oaxaca---Meksıka


Konaklamadaki 3. yerim Oaxacaydı. Yazılarıma Mexıco Cityle baslamadım, oraya ozel bolum olarak bakıyorum. Bu gezimde 4 surf yaptım. Bunlardan ikincisi Oaxacadaydı. Puebla Oaxaca arası 4.5 saat. Otobus fiyatı 30 US$ . Guneydeki ADO larda bu fiyata sadece ulasım dahil, herhangi bir ikram yok. Bu seyahatle Meksika'nın farklı bir bolgesine gecis yapmıs oldum. Burası turistin yogun oldugu yerlerden biri. Ozellikle textil ve mutfagıyla unlu.Bolgeye ozel el isleri alısveris yapmak icin her an insanı kıskırtıyor. Oraya vardıgımda yine yeni bir eve gitmenin ve yeni birileriyle tanısmanın heyecanı sardı beni. Ev sahibem alman kokenli 30 yıldır Meksikada yasayan bir kadınla Guanalı (Hollanda kısmından) erkek arkadasıydı.Beni karsılamak istedigini belirtmisti, ben de terminalden aradım. Kırmızı vosvosuyla geldi, eve gittik. Ikimiz de birbirimizi cok onceden tanırcasına rahattık. Oaxaca (aslında Meksıka) vosvos cenneti, her yerde her rengini gormek mumkun. Oaxaca, cevresi daglarla cevrili bir yer ve yerlesim dagların tepelerine kadar ulasıyor. Kalacagım ev de boyle bir tepede, manzarası guzel, bahce icinde bir evdi. Eve yerlestikten sonra Oaxaca sokaklarında buldum kendimi. Meksika'da etnik grublar cok fazla, milliyetci bir ulke olmasından bu birlik saglanıyor. Her fırsatta herkesin agzından ''vıvo Mexıco'' yu duymak supriz olmuyor.Elbette zoccolayla basladım sehri gezmeye.Yıne bir katedral, hukumet binası, magazalar ve cafe, restoranlar cevrelemis meydanı. El islerini satanların bir kısmı  seyyar, bir kısmı ise ufak gecici tezgahlarda yapıyorlar bu isi. Meksika tekstilinin can damari Oaxaca. Meksikada alısverisi (elisleri) ilk elden yapmak en uygunu. Aslında en iyi fiyatlar bu seyyar satıcılarda, bir de sıkı pazarlık yapılabilirse sonuc guzel . Ilk anda cazip gelmese de gezimin sonunda anladım ki her yerde ayni seyler, bir iki ozel magaza haric. Oaxaca, Meksika gezisi yapanlar icin birkac gunlerini ayırmaları gereken onemli yerlerden biri. Hem sehir ici hem de cevrede gezilecek yerler fazla. Sehir ici ulasımı iyi organize edilmis.Sokaklarda buraya ozel elisi giysiler giyen kadınlar ayrı bir renk katıyor sehre. Ayrıca restoran ve cafelerin icinde, renkli kagıtlar   farklı motiflerle kesilmıs ve ipe gecirilerek buralara asılmıs. Bunlar da asıldıgı yerlere canlılık ve Meksikayı Meksika yapan renkliligi gosteriyor.Museo textil de Oaxaca gorulmesi gereken yerlerden biri. Ruffino TAMAYO,Fransısco Guttıererez,Rodolfo Nielto buranın unlu ressamlarından, muralistlerinden. Hatta bircok textil urunune Nielto'nun resimlerinden esinlenerek hayvan figurleri islenmis. Bir de MOLE SOSU unutmamak gerek.Farklı turlerı var, en unlusu de mole negro. Koyu kahverengi bir sos tavuk, etle birlikte sunuluyor. Ben tavuklu yedim ama pek damak zevkime uymadı. Ve biraz muze, biraz alısveris, biraz yemek, biraz sokaklarda dolasma derken yine aksamı yapıp eve dondum ve ev sahıplerimle kahve icip tatlı sohbetler le geceyi gecirdik. Ayse---2011 (hazıran, temmuz

26 Temmuz 2011 Salı

Cholula---Meksika



Tapanepe Piramiti


Talavera Uriarte
Puebla'daki ikinci gunumde, sabah sehirde gezilecek yerlere ogleden sonra ise Cholula'ya gittim. Museo   Amparo, Capillo del Rosario, Biblioteca Palafoxiana  ve museo Bello begendiklerim arasındaydı. Meksikada katedral ya da kiliselerin cogu barok tarzda ve cok guzel. Rosario sapelindeki altardaki pirinc islemeler  cok hosuma gitti.Gezilerimde kutuphane, opera, tiyatro binaları, okullar,universiteler ve stadyumlara mumkun oldugunca gidip kıyaslıyorum. Palafoxiana kitaplıgı da gorulmesi gereken yerlerden biri. Unesco tarafından da korunmaya alınmıs.Genel olarak  Cholula bir gunumu alabilirdi ama Mexico Cityde kalırken arkadasımın sergi acılısında tanıstıgım Meksika porselen dernegi baskanı hanım esiyle beni bir yerlere goturmek isteyince ben de Cholula'ya gitmek istedigimi soyledim.Cholula, Puebla'ya yarım saatlik uzaklıkta ufak bir yer, ozelligi ise Tepanapa piramitinin burada olması. Bu  piramit  en genis  alana sahip( en olarak) Aztec piramiti. Burası dini anlamda oldukca guclu bir yer.Cok sayıda kilise var. Piramitin ustune  ınsa edilmis kiliseye yuruyerek cıkılıyor. Tuneller var. Bir kısmı kapalıydı, giremedim. Bir grup; halka olmus, beyazlar icinde  gunesten pozitif enerji alıp, yaptıkları hareketlerle olumsuz enerjiyi atıyorlardı. Meksikada  samanizmin onemli bir yeri var. Her ne kadar cogunluk Hristiyan katolikse de, bu hicbir zaman Vatikan Katolizmine es deger degil. Kendi kulturleriyle birlestirip farklılastırmıslar. Cholula zoccalası da pek hareketli. Restoran , cafeler, magazalar oldukca fazla. Yol uzerinde Talavera  Uriarte  ugranması gereken yerlerden biri. Ben  de  kendime hakim olamayıp fincan kolleksiyonum icin birkac parca aldım. Donuste, yalnız kalınca Zoccolada, guzel bir yemek yiyip uzerine Puebla'nın ozel ev tatlılarından da yıyınce eve gıtme zamanı geldi. Boylece doktorun bana verdigi diete de boylece donene kadar son vermıs oldum...Ayse-2011( haziran, Temmuz)

Puebla----Meksika





Mexico City'den sabah otobusle Puebla'ya geldim. Guneydeki tum yolculuklarımı ADO'yla ( first class) yaptım.Ado firmasının ozel bekleme salonları var buralarda cogu yerde internet baglantısı mevcut. Otobusler rahat, uzun mesafelerde cift sofor bulunuyor. Otobuslerde tuvalet var, mola vermiyorlar. Yolcu inip, binen sehirlerdeki istasyonlarda, bir gorevli tarafından  otobuste temizlik yapılıyor ve ardından bir baska gorevli tarafından kontrol ediliyor. Bu yuzden tuvaletler cok kullanılmasına karsın temiz  ve koku yok. Ben 3 numaralı koltukta soforun caprazını tercih ediyordum, cevreyi daha rahat izlemek icin. Puebla'ya giderken sofor oyle guzel bir CD koydu ki, yol boyu kara derili  ellerıyle tempo tutup yavasca mırıldanırken ben de muzige kaptırıp orman arasından giden otoyolun tadını cikardım. Puebla'da bir Meksikalı'ya surf yaptım (couch surfing org.).Sehre  gelir gelmez elimdeki adresi aradım ve evi buldum. Ilk anda heyecanlanıyorum hep, cunki hic tanımadıgım birinin evinde kalacagım. Bu da gezilerime ayrı bir renk katıyor. Ev sahibi cok ilgili biriydi.Once bir kahve icip biraz sohbet ettik, sonra hangi otobusleri kullanacagımı anlatıp beni otobus duragına kadar goturdu. Ayni evde bir de Rus vardı, aksamları uzun uzun sohbet etme imkanımız oldu. Puebla, Mexıco city'den sonra en fazla escinsel gordugum sehir oldu. Heryerde opusen kızları ve erkekleri gorebilirsiniz. Bir yıl once bu eyaletde escinsellerin evlenmesini onaylayan kanun cıkmıs, bu nedenle daha rahat hareket ediyorlar. Puebla deyince ilk akla gelen TALAVERA. Bir cesit seramik. Sehri gezmeye, El Parian'dan basladım. Burası uzun bir cadde, arac gecmiyor. Bir cadde ikiye boluyor. Yarısı iki yanı dukkanlardan olusan bir bolum diger yarı ise birer odalık atolyelerden olusuyor. Ressamların atolyeleri. Ayni zamanda cafe, restoranlar ve heykeller  var. Sehirde evlerin etrafı duvarlarla cevrili ve cok katlı degil. Evlerin mimarisi ve ahsap degisik kapılar ilk dikkatimi ceken ve cok begendiklerim arasındaydı. Restoran ve cafeler cok guzel. Eski sehir kısmı mimari acıdan daha guzel, yeni bolum sehrin biraz daha dısında ama evler yıne bir yada iki katlı. Guzel bir katedrali var, kuleleri yuksek ve 65m. Ilk gunkı gezimde koloni doneminden kalma evlerin talaveralı merdivenleri ve duvarlarından kendimi alamadım. Eve dondugumde bir surfcu daha oldugunu gordum. Boylece masa etrafında 3 ulke bulustuk, hos sohbetlerle Meksika, Turkiye ve Rusya...Ayse-2011 (Haziran, Temmuz)