Soforun sakinliği beni saskınlıga uğrattı. Polis sigorta için geldi ve acentadan hemen arayıp bir taksi yolluyacaklarını söylediler. Biz de beklemeye başladık.Hatta kazayı hafif atlattığımız için neşelendik bile diyebilirim.Soforu de aramıza alıp, Castro'nun sozunu tekrarladım: ''Vamos Bien''
Kazayı sorunsuz atlatmak az birsey değildi, gelecek taksiyi beklerken yoldan gecen hindistan cevizi toplıyan çocuktan palasını isteyip espriler bile yaptım.
Boquete'de merkezde bir hostelda kaldım. Yeri güzeldi, sadece banyo ve tuvaletler biraz kucuktu.3 gece kaldım burada.Mamellena Hostel. www.mamellenahostel.com
Boquete'ye girerken bölgenin ve sehrin zenginliği hemen anlaşılıyor. Burası dağlık bir bölge ve havası cok güzel olduğundan ozellikle emekliler tarafından tercih edilen bir sehir.Yukseklerde cok güzel evler gördum.Ayrıca kahve ciftlikleri cok önemli.Bir de cicekleri...Yemyesil ülkede, birden renkler çıkıyor ortaya bu sehirde. Amerika,Kanada ve Almanya'dan da emeklilerin tercih ettikleri yerleşimlerden biri. Bir kısmı ev almış bir kısmı 5-6 aylık ev kiralayıp kışı geçiriyorlar....Ilk kahvem Arjantinli bir ciftin arabalarında hazırladığı kahve oldu. Meksika'ya geçeceklermiş. Her yerde kahve yaparak katkı sağlıyorlar butcelerıne. Farklı bir hikaye onlarınki de...
Ilk günkü gezimde gordugum bahçeye çağrılınca güzel bir gun başladı.Bahcedeki kadın Anna ve yanındaki de Frederik.Son derece sempatik ve sıcak insanlardı. Once Frederigin bahçesini dolaştım sonra Anna'nın evine gittik. Bahçesindeki ağaçları birbir anlattı ama ben bitki, cıcek konusunda bilgili olmadığımdan, hepsini en kısa zamanda unutulmak uzere dinledim.
Frederik yıllar once Istanbul'a gelmiş. Mimar ve ingilizcesi cok iyi. Beni bir gun sonra sohbete cagırdı,'' ben de yıllar öncesine giderim''dedi.Ertesi gun gittiğimde sallanan koltuğunda oturup iki saate yakın sohbet ettik. Giderken Turkiye kartpostallarından bir Frederige bir de Anna'ya goturdum. Cok memnun oldular...
Anna2nın bahçesi de ayrı güzeldi. Kopeklerı olduğundan evine giremedim.
Boquete'de yapılacaklar arasında ata binme, gece hikingleri ve kahve ciftlikleri turları bası çekiyor. Ben aktivitelere katılma yerine sehir icinde dolaşmayı, insanlarla birlikte olmayı ve kahve bahçelerini gezmeyi tercih ettim.
Golf Klubu, güzel yuryuslerimden biriydi. Ozenle yapılmış bahçesi ve ortam gorulmeye değerdi...
Ayse........2016 Ocak
Gezi Tarihi...2016 Ocak
Geçmiş olsun ,keyifli geziye devam sevgiler.Güzin
YanıtlaSilÇok güzel yerler.keyifli ve güvenli gezmeler Ayșe hocam.
YanıtlaSilMerhaba Ayşe'cim. Öncelikle çok geçmiş oldunu daha yeni diyebiliyorum zira benim bilgisayrımdaki bir yavaşlıktan olsa gerek siteyi açmayı yeni başardım ki hala önceki yazılardaki fotoğrafları açmaya çabalıyor :))
YanıtlaSilSenden sıcağı sıcağına haber alıyor olmak çok güzel. Bu hoşuma gidiyor :)
Bu arada Ankara'da, dışarıda lapa lapa kar yağarken, Anna'nın bahçesini gezmek de ayrı bir keyif doğrusu :))
Yeni haberlerini merakla bekliyorum. Takipteyim :))