28 Eylül 2015 Pazartesi

Cingeneler

Turku'dan Aland adasına gemiyle gidiyordum.Bir ara karsıdaki cifte gozum takıldı. Kadının giysisi cok  ilginçti; Siyah uzun etek, eteğin kalça kısmı ise  sanki altında jipon varmış gibi kabarıktı. Ustunde beyaz bluz ve cok iri yüzükler...Adamda ise  ucuz gorunuslu kumaş pantolon ve gömlek...Kadının sacları simsiyah ve beline kadar uzun, acık bırakılmış. Sanki kostümlü baloda gibi hissettim kendimi. Ne ilginç diye duşundum...

Daha sonra Tampere'ye gittiğimde yolda birden ayni giysilerle 2 kadın görmek  iyice  merakımı arttırdı ve hemen yanlarına gittim. Siz hangi ülkedensiniz diye sorduğumda ''Finli cingeneleriz'' dediler. Biraz sohbet edince cingenelerin böyle giyindiklerini anlattılar.
Finlilerle yaptığım konuşmalardan, cingenelerden cok da hoşnut olmadıklarını anladım bazı nedenlerle.Finlandiyadaki cingenelerin cogu Rusya'dan gelmişler.Artık nerede görsem dikkatimi çekiyorlardı.Erkeklerin bazısı sapka takıyor ve genellikle eski arabalar kullanıyorlardı. Kadınların taktıkları yüzükler oldukça iri ve gorulmeye değerdi.
Ayse---------2015 Eylul
Gezi Tarihi.............2015 Haziran

27 Eylül 2015 Pazar

Finlandiya'dan lezzet onerilerim

Bir ülkeyi gezerken yerel lezzetleri tatmak, gezimin en güzel bolumlerinden biri. Sanırım bugun  herzamanki gibi  midem biraz açgözlü. Ben de yemek yerine tattigim lezzetlerle onu oyalamak istedim. Finlandiya'yı düşledim...
Finliler, sabah kahvaltısında bildiğimiz  kahvaltılıkların dışında, PORRIDGE içiyorlar. Porridge koyu bir çorba kıvamında, üzerine böğürtlen reçeli ve tereyag ekliyerek içiliyor..Evlerde sadece bununla kahvaltılarını yaptıkları da oluyor. Ben sevemedim, bir kez denedim , sonrasında hic yaklaşmadım bile.
Tampere, Finlandiya'nın buyuk bir sehri.Diger sehirlerine gore biraz farkli. Gelelim lezzetlerine, yuruyusum sırasında STABLE YARD' da buldum kendimi. Hafta sonu olması, ortamı renklendirmişti.Uzun kuyruklardan sonra yiyebildiğim smoke grill somonun lezzeti muhteşemdi.Yanına da birayı alınca, müzik eşliğinde tam keyif anı...

Hersey güzeldi ama ustune kahve gerekiyordu. Ayni yerdeki TALLIPIHAN KAHVILA , meğer kahvesi ve tarçınlı kurabiyeleriyle unluymuş. Elbette kendimi attım içeri.

Oulu'ya gittiğimde ılk gun dolaşırken, en unlu et lokantasının bir Türk'e ait olduğunu söylediler.RESTAURANT ISTANBUL.Iceri girdim, konuştum. Bahri Bey, Ankara'lı, Finli bir hanımla evli ve 27 yıldır Oulu'nun en merkezi yerinde bu et lokantasını işletiyor. Cok emek verdiği hemen belli oluyor. Benim de pek hoşuma gitti.Balıgı tercih ettiğimden yemek yemedim ama Finlilerin Oulu'daki tercih ettikleri yerlerden biri olduğu restorandaki kalabalıktan belli oluyor.
 
Oulu' da  somon çorbasını en iyi yapan yer, market hall deki KAHVILA. Saatleri kısıtlı, gun içinde acık.Somon çorbasını sevenler için önerilir.


Oulu'nun , diğer unlu yiyeceği de Elmalı Merengesi. Bunu da en güzel yapan ANTELL CAFE HOUSE. Gecmisi cok eski, kucuk bir kafe. Yakın tarihte ikincisini de açmışlar, o biraz daha buyuk. Ayse duyup da tatmaması mumkun mu? .Aradım, buldum ve yedim. Cok ilginç bulmadım.

Rovaniemi'ye geldiğimde güzel bir aksam yemeği yemek istiyordum.Lapland yemeklerinde unlu olan
NILI   RESTAURANT'i onerdiler  www.nili.fi . Kaldıgım otelin hemen yakınındaydı. Nili'nin ici güzel döşenmişti.Tepedeki rengeygi boynuzlarından olusmus avize, tahta masalar hemen ozel bir yer olduğunu hissettiriyordu. Zaten müşterilerin hepsi de turistti. Musteriler turist olunca fiyatlar da pahalı, biz de odemeye aday kuşlardık. Iki menu hazırlamışlardı.Icecek hariç 58 euroydu. Bir de  menu dışı yiyecekler vardıLokal yemekler için gelmiştim ama bilmediğim lezzetleri yiyecek günümde değildim..Menu dışında  balık yemeği tercih ettim. Balık öncesinde bir ahşap üzerinde minnacık ryn ekmek üzerine somon getirdiler. Gurme restoranlarda verilen cinsten, minnacık bir tadımlıktı. Balıgım ise lezzetliydi.
 


Rauma'ya gittiğimde güzel bir ogle yemeğimi öneriler üzerine RAVINTOLA VILLA TALLBO 'da yedim.Bu gezimde farklı soslarla hazırlanmıs somon yedim.Buradaki de cok lezzetli bir somondu ,Sarımsak ve peynir  sosuyla yapılmıstı. Sonrasında da ücretsiz kahve ve tarçınlı kurabiye ikramı vardı.
 

Rauma'nın vanilyalı donutı cok unlu.Bunu en güzel yapan yer de CONTIO CAFE. Ben de buyuk bir zevkle yedim, gerçekten cok lezzetliydi.
 
 Bu arada Finlandiya'da STOCKMANN süper market zinciri cok kaliteli malzemeler satıyor. Ozellikle yiyecek reyonlarını öneririm.Aldıgım balik köftesi cok lezzetliydi. Kadınbudu köfte malzemesiyle yapılmış sadece et yerine balık kullanılmıştı. Helsinki Marketsquare deki    balık çorbası ve somonlarda ayrı lezzetliydi.Basit gorunuslu yer olmasına karsın, fiyatlar ucuz ve yiyecekler lezzetli.Istiklal caddesindeki vitrin yemeklerini seyreder gibi ben de tezgahların onunde seyre daldım ve yedim tabii.Finlandiya'da taze patatesler cok lezzetli. En cok tüketilen yiyecek patates.Et ve balığın yanında patates muhakkak var.


Aland Adasının, STALLHAGEN birası unlu. Sehir merkezine yürüyerek 20 dakika mesafede Okyanus kıyısında cok güzel bir yerde kalıyorum. Oylesine güzel ki kaldığım yer sehirden biramı,SVARTBROD  siyah ekmeğimi ve adaya ozel peyniri alıp Okyanusa karsı kulübelerden oluşan tatil yerinde taahta masaya oturup cok güzel bir aksamustu geçirdim.
 
 
Finlandiya deyince, hercesit sandviçi de unutmamak gerek. Ozellikle balıklıları cok hos.
Jvaskyla'da ogle yemeklerinde oldukça popüler ayni zamanda sarap tadım merkezi olan Figaro restorandan da bahsetmeliyim. Burada da farklı bir balık yedim cok lezzetliydi.  www.figaro-restaurant.com  Yan masada oturan, sohbet ettiğim bir cifte yanımda olan sırt çantamı gösterip iste böyle seeyahaat ediyorum dediğimde esi saskınlıkla bu çantaya benim saadece makyaj malzemem sığar, siz makyaj yapmıyor musunuz diye sorduğunda cok gülmüştüm.Cunki birço  kez yasadıgım gibi karı koca arasında tatlı bir tartışma cıkmıstı. Birkez daha erkeklerin eslerinin buyuk valizlerinden pek de hoşnut olmadığını gormustum.
 
 
Su anda bunları yazarken tekrar yiyecekler arasında dolaştım .Fazlasıyla balık yemiş olduğumu farkettim. Daha buraya yazmadıklarımla birlikte. Sanırım simdi sıra dolabı kontrol etmekte, içinde ne var ne  yok diye...
Ayse-------------2015  Eylul
Gezi Tarihi............2015  Haziran
 
 
 
 
 
 

24 Eylül 2015 Perşembe

Hurtiguriten.....Hammerfest


 
Hurtiguriten, Norveç kıyılarında Kirkenes  ve Bergen arasında  hergun  karşılıklı sefer yapan yolcu gemisi.Istenildiginde tam tur alınabiliniyor ya da ara sehirlerden  kısa sureli katılım olabiliyor.Gemiler birbirine benzemekle birlikte  farklı oluyorlar.1893 yılında ilk kez Trondheim Hammerfest arasında seferlere başlamış.. Ben de Hurtigruten'e iki kez bindim cok da memnun kaldım.Kesinlikle öneririm. Tum hatta kamara alanlar için  her limanda extra programlar var. Isteyenler ek ucret ödeyerek bu turlara katılıyorlar. Tam tur benım gezi turume uygun değil ama arada bindiğim 2 hat cok güzeldi.Ilk gemiye, Honningsvag'dan bindim. David ve Jolanta beni yolcu ettiler. Gemi 05.45 de kalktı ve  23.45 de Tromso'daydım. Bu hattaki yolculuğum için 96.46 Euro odedim.Bu bilet sadece bir koltuk fiyatıydı. Amacım, cevreyi  seyretmek olduğundan sadece bir koltuk parası ödemek yeterliydi. Gemiler cok donanımli, disco, TV salonu, duty free, cafeler ve restoranlarıyla gayet güzel. Geminin kıc kısmı tamamen cam ve dısarı cok güzel seyrediliyor. Norvec'te halka acık yerlerde alkollü içecek yasağı var bu yüzden bu bolumde içki içilemiyordu. Ben de burada kahvemi, güvertede de biramı içtim.
Hammerfest'e geldiğimizde burayı gezebileceğimiz kadar bir sure vardı. Hemen zaman kaybetmeden gemiden çıktım.Oncelikle, turizm bürosu içindeki ufak müzeyi gezdim. Doldurulmus kuzey denizi hayvanları, bunların derilerinden yapılmış eşyalar vardı. Hammerfest^te her yerde 
kutup ayısı sembolü var, hatta sokaklarda yerlerde...
 
 
 
Muzeyi gezdikten sonra tepedeki kiliseye çıktım. Gemidekilerin bir kısmı benim gibi sehri geziyor bir kısmı kafede oturuyor, bazıları da gemi güvertesinden cevreyi seyretmeyi tercih ediyorlardı.

Hammerfest gezim bitmiş ve kalkış saatı de gelmişti. Guvertede  bir koltuğa yerleştim, biramı yudumlamaya başladım.Ufak adalar, karlı dağlar, dik kayalıklar, gecen gemiler, pırıl pırıl bir gokyuzu,farklı dünyadan insanlar, kısa sohbetler... hepsi oylesine güzeldi ki.Bu güzellikler içinde Tromso'ta doğru yol aldık. Oylesine bu güzelliklere kaptırmıştım ki bu arada acılan dutyfree
yi, icerdeki Showları sonradan farkettim...
 
Ayse---------2015 Eylul
Gezi Tarihi.............2015    Temmuz 


 
 

23 Eylül 2015 Çarşamba

Honningsvag----Nordcapp

Jolanta,evindeki son gun, ogleden sonra Honingsvag'a goturdu bizi. Honingsvag kuzeydeki liman sehri. Sehrin girişinde, gezginler için güzel bir konaklama yeri olan hostel var.Ilk durağımız ufak bir market oldu, dondurmalarımızı alıp dolaşmaya başladık.Merkezdeki hediyelik eşya satan mağaza ilgimi cekti. Ozellikle çevresine yapılan heykeller, oylesine sempatikti ki hemen poz vermeye başladım.Norvec, dünyanın sayılı pahalı ülkelerinden,bu yuzden cüzdanı fazla kullanmamakta yarar var.

Burada da Samiler var ama sayıları fazla değil. Sami'ler Norveç ve Finlandiya'da giysileriyle hemen farkediliyor. Ozellikle orta yas ve ustundekiler geleneklerini devam ettiriyorlar.
Sokak aralarında  dolaşırken, en kuzeydeki telefon kulübesinde ve kilisede fotoğraf çekmemek olmazdı.Hepimiz sırayla poz verdik Bu bölgede dini eğilim,Hristiyan Luteranlar üzerinde yogunlasmıs.Cogunluk ise ataist..Luteranlık Hristiyanlıgın reformist kolu. Kiliseleri genellikle cok sade oluyor.Benim de  ilgimi çekiyor, geziyorum.

 
 Jolanta , beni ve David'i bir arkadaşının galerisine goturdu..Erica, ilginç bir calısma yapmış. Cevreci bir düşünceyle, once Nordcapp sahillerinde unutulmuş, bırakılmış tum ayakkabı,bot, sandalet ve flip flopları toplamış.  Sonra, bunları kullanarak Kuzey Isıklarını yansıtan kolajlar yapmış.. Oldukça ilginçti. Bir sonraki projesi de plastik sise kapaklarını toplayıp  yine Nordcapp ve Kuzey Isıklarını kolajlarla yansıtmak.

Sıra güzel bir yemeğe gelmişti. Restoran, cafe oldukça kısıtlı sayıda. En popüler olana gittik ve yemeğimizi yedik. Eve dondukten sonra biraz dinlenip, kahvelerimizi içip son durağımız için yola çıktık. 
23.00 de evden çıktık. Birçok gezgine ve turiste ev sahipligi yapmış bu son noktaya gitmek bizde de bir heyecan yarattı.Jolanta, havanın sert olabileceğini söyleyince biz de ustuste giyindik.Giriste Jolanta'nın kartı olduğundan para vermeden geçtik.Bu geçiş bizim için  ilk suprizdi. Giris fiyatı pek de azımsanacak cinsten değil 85 euroya kadar ckıyor.Ve en kuzey noktadaydım artık. Aslında, en kuzey nokta buradan görünen bir burundaydı bu bölge için. Ama en kuzeyden soz edersek Norveç  icin Svalbard demek daha doğru.
Burası, ilk girdiğim andan itibaren cok turistik olduğu izlemini verdi bana.Denizden 320 metre yükseklikte Kuzey Buz Denizini olusturan Barners Denizine  bakan bir tepe. Fiyord ve manzara elbette güzel.Ne kadar turistik olursa olsun  fotoğrafa bakmakla  ''orayı'' yasamak bana hep farklı gelir ve o havayı koklamak isterim.Bu yüzden gelmesek de olurdu düşüncesi hep dusunmedigim birseydir.Icerde panoramik bir film hazırlanmış. Burada, kutupta yasayan hayvanlar, kuzey ışıkları, geceyarısı gunesi, filmini izledikten sonra, bir kahve molası verdik hep birlikte.Sıra biraz para harcamaya gelmişti.Tamamıyle turistik, pahalı mağazadan alışverişden az da olsa kendimi alamadım.
En kuzey sembolik noktaya gittiğimizde saat 24.00 e geliyordu. Jolanta buyuk suprizi yaptı. Gece yarısı batmayan gunesi şampanyayla karşılamak gerek dedi ve evden getirdiği şampanyayı bardaklarımıza koydu .Muhtesem bir andı...Unutmam mumkun değil...
Herseyi unutmuştum. Batmayan gunese ve parlaklığına ,şampanya da eklenince, havanın da hos soğukluğunu dusunursek bir başka alemdeydim sanki...Cok fazla tursit otobüslerle gelmişti. Kimi bizim gibi sarabını, şampanyasını içiyor, kimi fotoğraf çekiyordu ama bir gerçek vardı ki herkes başka bir dünyadaydı sanki...Bizim vaktimiz vardı, sınırlamamız yoktu, rahattık ve tadına vara vara etrafta dolaşıyordum...
 
 
Dunya çocukları ve barıs için de bir bolum ayırmışlardı.Cok anlamlıydı.
Bu unutulmaz gece (gunduz) 03.00 de eve doğru yola çıkarak bitti diyorduk ki, Jolanta'nın krepleriyle devam etti...
Ayse------------2015 Eylul
Gezi Tarihi----------2015 Temmuz