25 Ağustos 2011 Perşembe

Palenque----Meksika




San Crıstobal'deki guzel gunlerden sonra sabah erken saatte otobusle Palenque'ye gectim. Palenque Maya kulturunun Chiapastaki ana merkezlerinden biri. Erken saatte orada olmam kalintıları rahat rahat zevkine vara vara gezmemi sagladı. Piramitler ve orman  icinde yuruyus gecmisle dogayı kaynastırıyor ve ayrı bir lezzet veriyor. Buraya gelenlerin cogu Palenque'nin icinde degil El Panchan da kalıyor. Burası Palenque kalıntılarına yakın bir yer. Dogayla icice yasam, lodgelar  var ormanın icinde . Restoran ve cafelerde  geceleri canlı muzik oluyor. Ben de El Panchanda Don Mucho's da cok lezzetli bir tavuk fajıta yedim tabii yanında birayla.Palenque sehir kısmında da catılar oldukca ilginc. Aksam otobusuyle Merida'ya yola cıktım. Hem zamandan hem otel parasından tasarruf...Ayse-2011 (haziran- Temmuz)

24 Ağustos 2011 Çarşamba

San Cristobal De las Casas--CHIAPAS

Colonial houses
Canon Del Sumidero

San Critobal

Chamula Yerliler

Chamula Yerlileri

Canon del sumidero

Museo de LA MEDİCANA maya
San Cristobal De las Casas; Meksika gezisi yapanların ugrak yerlerinden biri. Chiapas bolgesi Maya kulturu kalıntılarının bulundugu bolge. Koloniel mimarisi, yerel giysili yerlileri, satılan el isleriyle San Cristobal oldukca ilginc. Oaxaca'dan gece yolculugu yaparak geldim buraya. Sansım yardım etti ve daha resepsiyonda kalacagım yeri ayarlarken, Canon del Sumidero icin de bir tur ayarladım ve zaman kaybetmeden tura katıldım. San Cristobalde beni etkileyen iki sey oldu; Bunlardan biri MUSEO DE LA MEDICINA MAYA ve  SAN JUAN CHAMULA...Muze ufak bir bahce icinde yer alıyor ve sehir merkezinin biraz dısında. Ozellikle, Maya donemindeki dogal ilac yapımlarını ve batıl inanclarını gosteren TV sunumu cok ilginc. Ayrıca dogal ilacların satıldıgı bir de bolum var. CHAMULA ise mutlaka gorulmesi gereken bir yer...San Cristobal'den ufak otobuslerle gidiliyor onlar ''kamyon'' diyorlar.Pazarı ilginc alısveris icin uygun yerlerden, ozel giysili yerliler heryerde. Fotograflarının cekilmesine cok tepkililer. Kadınlar siyah bir kuması etek seklinde beline bir kusak baglayıp giyiyorlar. Erkekler de sapka, kovboy cizmesi ya tamamen beyaz ya da siyah yelekli giysiler giyiyorlar. CHAMULA da bu sokak keyfi muthis. Oylesine zevk alıyorum ki bir yandan saskın saskın giysilerine bakarken diger yandan kacamak fotograflarını inatla cekmeye devam ediyorum. Burası dini yonden de guclu bir bolge.TEMPLO DE SAN JUAN (San juan kilisesi) beni allak bullak etti, oylesine etkilendim ki bir sure kendime gelemedim. Kilise girisi ucretli ve fotograf cekmek kesinlikle yasak. Kapıyı actıgımda manzara suydu; yerler otlarla kaplı, heryerde (yerlerde) mumlar, yerde oturan insanlar, ellerinde gazlı icecekler ( iclerindeki kotuluklerin cıkardıkları gazla cıktıgına inandıklarından iciyorlar) bir yanda hafif gitar calan iki beyaz giysili adam diger yandan kotu ruhlarını samanlara temizletmeye calısanlar ve rahip. Hersey icice girmis vazıyette. Icerinin aydınlanması sadece mumlarla, sayısız mum var. Ben kendimi kaybettim...Varanasi'den sonra tekrar bir sarsıntı...Ayse-2011 (haziran, Temmuz) 

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Mitla--Teotitlan del valle------Meksika


Mitla otobusleri

Teotitlan del valle de kilise

Mitla harabeleri


Mezcal satıs yeri


Mitla, Oaxaca'nın 46 km guneyinde yer alan Zapotec kasabası. Otobusten indikten sonra ana caddede bir sure yuruyup Mitla harabelerinin oldugu yere ulastım.  Yol boyu Oaxaca el isleri satan magazaların herbirine girip cıkmak   pek zevkli oldu. Buralar el isleri almak icin fiyat acısından oldukca uygun, tum Meksika'yı gezince bu sonuca vardım.. Burası gecmiste Zapoteclerin dini merkezlerindenmis. Gorulmesi gereken yerlerden biri.Mezarlar, kolonlar, duvarlarda freskler ve geometrik desenlerin, herbiri ayrı guzel. Mitla tas mozaikler acısından ayrıca onem tasıyor. Ilerleyen gunlerde gumusculeri gezerken bu desenlerin takılara islendigini gordum. MEZCALiyle de unlu.Mezcal,bir cesit likor. Buradaki zevkli dolasmamı gunun son duragı olan Teotitlan del Valle'yle sonlandırdım.Toetitlan del Valle icin otobus ana yolda bırakıyor, koye gitmek icinse taksi beklemek gerekiyor. Meksika'da en sık duydugum uyarı taksiye binerken cok dikkatli olmam ve hatta cok gerekli degilse binmemem. Bu uyarılardan dolayı taksi konusunda hep dikkatli davrandım. Neyseki indigimde ana yolda  4 kisi olduk. Iki ingiliz, bir meksikalı kadın bir de ben. Ingilizler gonullu calısmaya gelmisler, koyde ingilizce ders veriyorlar. Birlikte bir taksi tutup gittik. Teotitlan da cok ilginc bir sey bulamadım. Sadece kilisesi mimari olarak guzeldi. Burası kilim ve halıcılkla unlu. Oyle bir yagmura yakalandım ki sırıl sıklam oldum ve son  otobusun  gelmesi gecikince hava da kararacak telasıyla yine gerginlesmeye basladım. Bu arada Oaxaca'ya gotureyim diye bir taksinin yanımda durması, bir kac genc delikanlının da kendi aralarında benimle ilgili konusarak gulusmeleri oldukca rahatsız etti. Bu sırada yanıma gelen bir kızın taksiye binme onerisinı  kac  sanıse icinde kabul ettim hatırlamıyorum.Tam kendimi rahat hissederken kızın hemen inmesi benim icin beklenmedik bir supriz oldu ve bir sure beni tedirgin etti.  Boylece ben, 3 erkekle  bir saatlik yolculuguma devam ettim. Olumsuz birsey yasamadan gunu tamamladım.Ayse-2011 (Haziran- Temmuz)  
Mitla duvarları

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Tlacolula



16.yuzyıldan kalma kilise



Kadınların gıydıklerı onluklr


El Tule'den sonra otobusle tıngır mıngır buraya geldim. Iner inmez farklılıklar goze carpıyor. Kovboy sapkalı erkekler, rengarenk  kısa arkası acık ipek bluzlar  giymis kadınlar , orulup arkadan birlestirılmis  ve renkli kurdeleli sacları gorunce heyecanla fotograf makinemi cıkardım ama hep olumsuz tepkıyle karsılastım. Buranın insanı, fotografını cektırmıyor ya da hemen $50 istiyor, fiyat da sabit. Fotograf cekildigini hissettigi anda arkasını donuyor ya da kacıyor. Ben zaten izinsiz fotograf hicbir zaman cekmiyorum ama basarılı olamayınca yeni taktıkler bulmaya calıstım. Bakıslarım ilgisiz yerde ama makine hedefimde gibi, komik fakat sonuca ulastıran methodlar gelistirdim, bunu cogu zaman kullanmak zorunda kaldım. Tum Meksika'da yollarda en sık rastlananlardan biri de meyveler. Ufak, buyuk bardaklara konulmus soyulmus meyvelerin uzerine biberli bir de karısım dokuyorlar nefis,hem de cok nefis. Tabii benim elim de cogu zaman bos degil. Sokak yiyecekleri guzel, lezzetli. Gorunus hijyenik olmasa da herhangi bir saglık sorunu yasamadım. Kilise yine farklı, merkatosu cok canlı. Hamur isleri tazecik , bizim sacda borekler gibi. Icı peynirli, kıymalı ve sebzeli. Peynirlisinden hemen alıp sıcacık yedim.Yazarken bile canım istedi. Oaxaca peyniri  cok lezzetli ve ulkede bilinen bir tat, biraz da dil peynirini andırıyor. Tlacalula'yı bu lezzetler arasında dolastım ve tekrar otobusle Mitla'ya dogru yol aldım
Ayse---2011
Gezi Tarihi-2011--Haziran, Temmuz

2 Ağustos 2011 Salı

El Tule------Meksika

El Tule Belediye Binası



El Tule Kilise

Oaxaca'nın guneyinde yer alan Tlacolula vadisi yine ilginc bolgelerden biriydi. Oaxaca'dan gunluk turlar var, ben yine  bireysel gezmeyi tercih ettim. Bireysel gezmede en cok hosuma giden sey zamanı kendi isteginiz dogrultusunda kullanmanız. Bu vadiyi gezerken  rotayı  1- El Tule 2-Tlacolula 3-Mitla 4-Teatitlan del Valle  seklinde gezmek dogrusu. Oaxaca'dan otobusler kalkıyor, bunlar ikinci sınıf otobusler ve Oaxaca'daki belli caddelerden geciyor. Del Tule'ye erken saatlerde vardım. Burası minicik bir yer. Buralarda kiliselerin barok tarzdan cıkıp, farklı bir mimariyle yapiıldigi farkediliyor. Pırıl pırıl bir meydan, 17. yuzyıldan kalma guzel bir kilise ve bahcesinde yaklasık 14 metre capında bir agac, sade bir belediye binası.Buraya ana gelis amacı yılların agacını gormek (El Arbol del Tule).  Ufak bir carsısı var ve icinde Oaxaca el isleri  satılıyor. Tum bu yazdıklarımı dolastıktan sonra, magazanın birinden alısveris yaptım. Iki genc cocuk vardı, biri benimle ilgilenirken sabah erken saat olmasına karsın digeri gitarını calıyordu. Boylesine muzigin onde oldugu ulkelerden biri Meksika. Muzik ve dans dogal bir parcaları. Alısverislerde pazarlık gecerli ama bir de NO SALE diyorlarsa mumkun degil  1 peso bile inmiyorlar. Indıgım yerden tekrar bu gunun ikinci duragı Tlacolula'ya gitmek uzere otobusten indigim yerde beklemeye otobus beklemeye basladım. Ayse---2011 (Haziran-Temmuz) 

31 Temmuz 2011 Pazar

Bir Aile Oteli....


ben, Cecillia, Enver Bey


Kucuk aile otellerini cok seviyorum. Her yerde otel sahiplerini goruyorsunuz. Onceleri selamlasmayla baslayan iletisim, daha sonra tatlı sohbetlerle percınleniyor ve zaman icinde kendinizi bir arkadasınızın evinde misafir gibi hissetmeye baslıyorsunuz. Hafta sonu Canakkale, Guzelyalı Tusan Oteldeydim. Ufak bir tepede, camlar arasına kurulmus her an kus sesleriyle ve cam kokusuyle icice olunan kucuk bir otel.Otel baba yadigarı, Sahibi Enver Bey ve esi Cecillia tatlı insanlar. British Pub ve lobide Cecillia'nın ingiliz izleri hissediliyor.Aksamustu gun batımını ve bogazdan gecen gemileri izlemek, bira ve sardalyayla birlesince doyumsuz bir haz veriyor. Deniz guzel ama plajdan fazla beklentiye girmemek de yarar var. Populer sahil kıyılarımızdan sonra cok yalın ve dogayla cok icice oldugunuzu hissediyorsunuz. Bir iki gunluk kacamaklar icin oneririm. Ayse-2011 Temmuz.

28 Temmuz 2011 Perşembe

Monte Alban







Monte Alban, tarihsel gelisimi icinde Zapotec baskenti . Oaxaca'yı 360 derece goren, manzaranın cok guzel oldugu bir tepede. Beyaz dag anlamına geliyor. Buraya turlar olmasına karsın ben  sehirici otobusuyle gelmeyi tercih ettim. Otobus tepeye kadar cıkarmıyor 20 dk lık bir yokusu yurumek gerekiyor. Zaman kaybetmek istemedigimden otobusten inince otostop yaparak giris kısmına geldim. Donuste de bir tur rehberine rica ederek tur otobusuyle Oaxaca'ya dondum. Giriste Monte Alban'ın tarihsel degisimini gosteren bir film izleme sansı var. Ayrıca bir de ufak bir muzesi var. Mezarların icine girilmiyordu. Piramitin de bulundugu buyuk meydan oldukca etkileyici. Meksika'nın heryerinde engelliler icin kolaylıklar var, burada da asonsor yapılmıstı. Tepedeki cafesi hem Oaxacayı seyretmek hem de bir kahve ıcın guzel bir mola yeri. Monte Alban'ı Meksika'ya geleceklerin kesinlikle programlarına almalarını oneriyorum...Ayse-2011(haziran, temmuz)

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Oaxaca---Meksıka


Konaklamadaki 3. yerim Oaxacaydı. Yazılarıma Mexıco Cityle baslamadım, oraya ozel bolum olarak bakıyorum. Bu gezimde 4 surf yaptım. Bunlardan ikincisi Oaxacadaydı. Puebla Oaxaca arası 4.5 saat. Otobus fiyatı 30 US$ . Guneydeki ADO larda bu fiyata sadece ulasım dahil, herhangi bir ikram yok. Bu seyahatle Meksika'nın farklı bir bolgesine gecis yapmıs oldum. Burası turistin yogun oldugu yerlerden biri. Ozellikle textil ve mutfagıyla unlu.Bolgeye ozel el isleri alısveris yapmak icin her an insanı kıskırtıyor. Oraya vardıgımda yine yeni bir eve gitmenin ve yeni birileriyle tanısmanın heyecanı sardı beni. Ev sahibem alman kokenli 30 yıldır Meksikada yasayan bir kadınla Guanalı (Hollanda kısmından) erkek arkadasıydı.Beni karsılamak istedigini belirtmisti, ben de terminalden aradım. Kırmızı vosvosuyla geldi, eve gittik. Ikimiz de birbirimizi cok onceden tanırcasına rahattık. Oaxaca (aslında Meksıka) vosvos cenneti, her yerde her rengini gormek mumkun. Oaxaca, cevresi daglarla cevrili bir yer ve yerlesim dagların tepelerine kadar ulasıyor. Kalacagım ev de boyle bir tepede, manzarası guzel, bahce icinde bir evdi. Eve yerlestikten sonra Oaxaca sokaklarında buldum kendimi. Meksika'da etnik grublar cok fazla, milliyetci bir ulke olmasından bu birlik saglanıyor. Her fırsatta herkesin agzından ''vıvo Mexıco'' yu duymak supriz olmuyor.Elbette zoccolayla basladım sehri gezmeye.Yıne bir katedral, hukumet binası, magazalar ve cafe, restoranlar cevrelemis meydanı. El islerini satanların bir kısmı  seyyar, bir kısmı ise ufak gecici tezgahlarda yapıyorlar bu isi. Meksika tekstilinin can damari Oaxaca. Meksikada alısverisi (elisleri) ilk elden yapmak en uygunu. Aslında en iyi fiyatlar bu seyyar satıcılarda, bir de sıkı pazarlık yapılabilirse sonuc guzel . Ilk anda cazip gelmese de gezimin sonunda anladım ki her yerde ayni seyler, bir iki ozel magaza haric. Oaxaca, Meksika gezisi yapanlar icin birkac gunlerini ayırmaları gereken onemli yerlerden biri. Hem sehir ici hem de cevrede gezilecek yerler fazla. Sehir ici ulasımı iyi organize edilmis.Sokaklarda buraya ozel elisi giysiler giyen kadınlar ayrı bir renk katıyor sehre. Ayrıca restoran ve cafelerin icinde, renkli kagıtlar   farklı motiflerle kesilmıs ve ipe gecirilerek buralara asılmıs. Bunlar da asıldıgı yerlere canlılık ve Meksikayı Meksika yapan renkliligi gosteriyor.Museo textil de Oaxaca gorulmesi gereken yerlerden biri. Ruffino TAMAYO,Fransısco Guttıererez,Rodolfo Nielto buranın unlu ressamlarından, muralistlerinden. Hatta bircok textil urunune Nielto'nun resimlerinden esinlenerek hayvan figurleri islenmis. Bir de MOLE SOSU unutmamak gerek.Farklı turlerı var, en unlusu de mole negro. Koyu kahverengi bir sos tavuk, etle birlikte sunuluyor. Ben tavuklu yedim ama pek damak zevkime uymadı. Ve biraz muze, biraz alısveris, biraz yemek, biraz sokaklarda dolasma derken yine aksamı yapıp eve dondum ve ev sahıplerimle kahve icip tatlı sohbetler le geceyi gecirdik. Ayse---2011 (hazıran, temmuz

26 Temmuz 2011 Salı

Cholula---Meksika



Tapanepe Piramiti


Talavera Uriarte
Puebla'daki ikinci gunumde, sabah sehirde gezilecek yerlere ogleden sonra ise Cholula'ya gittim. Museo   Amparo, Capillo del Rosario, Biblioteca Palafoxiana  ve museo Bello begendiklerim arasındaydı. Meksikada katedral ya da kiliselerin cogu barok tarzda ve cok guzel. Rosario sapelindeki altardaki pirinc islemeler  cok hosuma gitti.Gezilerimde kutuphane, opera, tiyatro binaları, okullar,universiteler ve stadyumlara mumkun oldugunca gidip kıyaslıyorum. Palafoxiana kitaplıgı da gorulmesi gereken yerlerden biri. Unesco tarafından da korunmaya alınmıs.Genel olarak  Cholula bir gunumu alabilirdi ama Mexico Cityde kalırken arkadasımın sergi acılısında tanıstıgım Meksika porselen dernegi baskanı hanım esiyle beni bir yerlere goturmek isteyince ben de Cholula'ya gitmek istedigimi soyledim.Cholula, Puebla'ya yarım saatlik uzaklıkta ufak bir yer, ozelligi ise Tepanapa piramitinin burada olması. Bu  piramit  en genis  alana sahip( en olarak) Aztec piramiti. Burası dini anlamda oldukca guclu bir yer.Cok sayıda kilise var. Piramitin ustune  ınsa edilmis kiliseye yuruyerek cıkılıyor. Tuneller var. Bir kısmı kapalıydı, giremedim. Bir grup; halka olmus, beyazlar icinde  gunesten pozitif enerji alıp, yaptıkları hareketlerle olumsuz enerjiyi atıyorlardı. Meksikada  samanizmin onemli bir yeri var. Her ne kadar cogunluk Hristiyan katolikse de, bu hicbir zaman Vatikan Katolizmine es deger degil. Kendi kulturleriyle birlestirip farklılastırmıslar. Cholula zoccalası da pek hareketli. Restoran , cafeler, magazalar oldukca fazla. Yol uzerinde Talavera  Uriarte  ugranması gereken yerlerden biri. Ben  de  kendime hakim olamayıp fincan kolleksiyonum icin birkac parca aldım. Donuste, yalnız kalınca Zoccolada, guzel bir yemek yiyip uzerine Puebla'nın ozel ev tatlılarından da yıyınce eve gıtme zamanı geldi. Boylece doktorun bana verdigi diete de boylece donene kadar son vermıs oldum...Ayse-2011( haziran, Temmuz)

Puebla----Meksika





Mexico City'den sabah otobusle Puebla'ya geldim. Guneydeki tum yolculuklarımı ADO'yla ( first class) yaptım.Ado firmasının ozel bekleme salonları var buralarda cogu yerde internet baglantısı mevcut. Otobusler rahat, uzun mesafelerde cift sofor bulunuyor. Otobuslerde tuvalet var, mola vermiyorlar. Yolcu inip, binen sehirlerdeki istasyonlarda, bir gorevli tarafından  otobuste temizlik yapılıyor ve ardından bir baska gorevli tarafından kontrol ediliyor. Bu yuzden tuvaletler cok kullanılmasına karsın temiz  ve koku yok. Ben 3 numaralı koltukta soforun caprazını tercih ediyordum, cevreyi daha rahat izlemek icin. Puebla'ya giderken sofor oyle guzel bir CD koydu ki, yol boyu kara derili  ellerıyle tempo tutup yavasca mırıldanırken ben de muzige kaptırıp orman arasından giden otoyolun tadını cikardım. Puebla'da bir Meksikalı'ya surf yaptım (couch surfing org.).Sehre  gelir gelmez elimdeki adresi aradım ve evi buldum. Ilk anda heyecanlanıyorum hep, cunki hic tanımadıgım birinin evinde kalacagım. Bu da gezilerime ayrı bir renk katıyor. Ev sahibi cok ilgili biriydi.Once bir kahve icip biraz sohbet ettik, sonra hangi otobusleri kullanacagımı anlatıp beni otobus duragına kadar goturdu. Ayni evde bir de Rus vardı, aksamları uzun uzun sohbet etme imkanımız oldu. Puebla, Mexıco city'den sonra en fazla escinsel gordugum sehir oldu. Heryerde opusen kızları ve erkekleri gorebilirsiniz. Bir yıl once bu eyaletde escinsellerin evlenmesini onaylayan kanun cıkmıs, bu nedenle daha rahat hareket ediyorlar. Puebla deyince ilk akla gelen TALAVERA. Bir cesit seramik. Sehri gezmeye, El Parian'dan basladım. Burası uzun bir cadde, arac gecmiyor. Bir cadde ikiye boluyor. Yarısı iki yanı dukkanlardan olusan bir bolum diger yarı ise birer odalık atolyelerden olusuyor. Ressamların atolyeleri. Ayni zamanda cafe, restoranlar ve heykeller  var. Sehirde evlerin etrafı duvarlarla cevrili ve cok katlı degil. Evlerin mimarisi ve ahsap degisik kapılar ilk dikkatimi ceken ve cok begendiklerim arasındaydı. Restoran ve cafeler cok guzel. Eski sehir kısmı mimari acıdan daha guzel, yeni bolum sehrin biraz daha dısında ama evler yıne bir yada iki katlı. Guzel bir katedrali var, kuleleri yuksek ve 65m. Ilk gunkı gezimde koloni doneminden kalma evlerin talaveralı merdivenleri ve duvarlarından kendimi alamadım. Eve dondugumde bir surfcu daha oldugunu gordum. Boylece masa etrafında 3 ulke bulustuk, hos sohbetlerle Meksika, Turkiye ve Rusya...Ayse-2011 (Haziran, Temmuz)