18 Eylül 2010 Cumartesi

SEMIHA BERKSOY

Istanbul'da kısın son gunleri 20. Mart.2010...Yine bellegimde yer edecek bir sergideyim.Istiklal caddesi,Yapı Kredi Sanat Galerisi, Semiha  Berksoy sergisi. Semiha Berksoy'la aramda farkli bir bag var.Tosca'yı Turkce olarak Ankara Devlet Opera Balesinde oynayan  ilk kadın opera sanatcısı. Bilkent Senfoni'nin sezon acılıs konserlerinden biriydi...Acilis konseri Tosca Operasının konser versiyonuydu ve Zeliha Berksoy (Semiha Berksoy'un kızı ) acılıs konusmasını yapmıstı. Ataturk'un en cok sevdigi operaydı; Tosca...(benim de) ve Semiha Berksoy'dan Toscayi oynamasını istemisti, hem de turkce. Nazım; Balıkesirde  hapisteydi ve Tosca'yı turkceye cevirme isini ustlendi. Annesinin hastahanede yattıgı gunlerde, tek istedigi sey Toscayı dinlemekti. Iste benim bagımda, Tosca,Nazım, Semiha,  ucgeniyle dogdu...Sergiyi gezmeye basladıgım andan itibaren buyulendim. Bir yanda resimlere bakarken, fonda cilgin  Semiha'nın aryaları, icimde dans etmeye baslamıstı. Serginin adı ''Ben yasardım ask ve sanatla''(Tosca'nın aryalarının satır arasından...)Tam sergiyi gezerken, bir bayan oradakilere resimler hakkında acıklamalar yapiyor. Yaklastıgımda Zeliha Berksoy oldugunu goruyorum. Sergi benim icin daha da renkleniyor.Resimler arasında  kaybolmusken  birden, Aysel Gurel geliyor aklıma...Benzer bir karakter olmasından olsa gerek...Farkında olmadan kıyaslamaya baslıyorum ama prımadonna galip geliyor, sanki Tosca'nın zaferi bu...Sergi'nin en carpici yerı benim icin ''bellek odası'' ...1994 yılında  butun dunyam benım odamın icinde diyerek, bellek odasını olusturmus. Herseyını yatak odasına tasımıs...Neler yok ki odada; basucunda serum sisesi, Nazım'ın sapkası,  singer dikis makinesi, buyukannesinden kalma yatak ortusu, ortuler uzerine yazdigi yazilar, resimler, sapkalar,ask, tum yasam orada... Nazimla gonul bagı olanlardan  Semiha  Berksoy, geride bir kor ates kalmıs...Sergiyi bitiriyorum, dolu dolu yasanmıs bir hayatla...Ayse-2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder