Katmandu havaalanına indiğimde beni bekleyenin olmadığını gordum, sakinlgimi koruyarak, elimdeki telefon numarasını aramaları için oralardaki birilerine rica ettim. Benim saskın bakışlarım müşteri kapmak isteyen Nepalılerı de çevremde toplayınca terlemeler başladı. Telefonda DURGAyla konusunca hemen geleceğini söyledi ve gerçekten 20 dakika içinde geldi.Anlastıkları bir otele goturdu. Otel Katmandudaki turıstık bölgede Thameldeydi.Yer iyiydi de otel sabrımı cok zorladı.Durgayla iyi anlaştık.Gittigim gun birlikte kısa sureli cevreyi tanıma turlarından sonra ertesi gun 3 saatlik bir orıantasyon calısması yaptık. Nepal dili, kulturu, manastırda dikkat edilecek konular üzerine.Sonrasında beni manastıra goturdu.Manastır ilk gorunuste muhteşemdi cok heyecanlandım.Odam gösterilince ve yasamaya başlayınca koşulların okadar da kolay olmadığını farketmeye başladım.Tum gonulluler için bir tuvalet ve dus yeri vardı.Sıcak su yoktu.Dus ve klozet yanyanaydı. Birisi dus aldığında, heryer su içinde kalıyordu. Hijyen hic yoktu ama eleştirmiyorum cunki bilmiyorlar bu cok önemli. Ulke genelinde evlerin buyuk bir kısmında sıcak su, camasır makinesi, bulaşık makinesi hatta buzdolabı yok. Ben odada yalnız kaldım, biraz yasımdan biraz da sempatiden olsa gerek. Bu bile benim için buyuk avantajdı. Her gezımde yanımda taşıdığım ipek uyku tulumum kurtarıcım oldu. Ders verdıgımız sınıflara, yemekhaneye, dua edilen yerlere girildıgınde ayakkabılar çıkarılıyor. Daha önceki Asya gezilerimden deneyimli olduğumdan yanıma bol bol galoş almıştım, cok da isime yaradı.Gonullu calısanlar sayısı sürekli değişiyordu, 2 hafta, bir hafta ya da daha uzun kalanlar vardı. Benim secimim ise doğru bir secimdi. 2 Hafta idealdi.Gunluk program sabah 5 de davul sesiyle uyanma monkların bir saatlik güne on hazırlıkları 6 da dua, 7 de kahvaltı, sonra farklı saatlerde Tibet dili, Nepal dili ve Budizm üzerine dersleri 10.30 da 1.5 saatlık gonullulerin dersleri 12 de yemek, 13.00 de gonullulerın bır saatlık dersi, 14.00 de gonullulerin bir saatlik dersi ve 15.00 Tibet cayı molası tekrar farklı dersleri ve serbest zamanları 18.00 de yemek 19 .00 da dua 20.00 de manastırın kapısı kapanıyor 21.00 de sessızlık hakim.Iste böyle devam eden bir program. Ilk anda organize ettıgım iyi bir programla gonullu calısanlar olarak bos zamanlarımız oldu ve herkes istediği gibi değerlendirdi. Bu sayede birçok yere gittim ve manastırda Budizmle ilgili bilgilendirmeler beklentilerimin dısında olduğundan çevredeki unlu manastırlara gidip birçok konuda bilgilenmem oldu.
Yemekler hep ayniydı.Sabah,oglen ve aksam geleneksel pirinc pilavları yanında yağsız sulu bol baharatlı sebze ya da bakliyat. Baharatlar sulu yiyecekleri lezzetlendiriyordu. Sabahları Tıbet cayı.Tibet cayı sutun kaynatılıp içine birkaç yaprak cay ve seker atılmasıyla yapılıyor bana gore değil yani.Bir sabah sıcak bizim pisilerin aynisi başka bir sabah da 2 adet bazlama verildi. elbette yanında birsey yoktu.
Monkları sevdim...ayrılmak gerçekten zor oldu.
2 hafta zorluklarıyla gectı ama ardında güzel anıları bıraktı. ..Budizm konusundaki bilgilenmelerim, dünyanın birçok yerinden mutlulugu bulmak için gelen insanları izlemek, fakirlik,imkansızlıklar içinde yakalanan mutluluklar, dinler arasındaki ortaklıklar, sınıf farkı,farklı yasamlar, öğretmenin hazzı ve yasamı sorgulama her zaman olduğu gibi...
Ayse---7.02.2015
Kaldıgım manastır |
Bir ogle yemegi |
Yemekhane |
Bahcede |
Dua izleme |
Muazzam bir deneyim .Yıllar önce yine bir kadın gezginin İstanbul'dan Afrika'daki bir gönüllü kampına gidiş hikayesini okumuştum ,bu ikinci örnek karşılaştığım .Tebrikler ve teşekkürler ..Dilek
YanıtlaSil