16 Ocak 2011 Pazar

Bir serginin ardından...

         Tarih 6.Ocak.2007. Istanbul Modern Sanatlar Muzesinde 51. Uluslararası Venedik Bieanalinden bir seçki olan Venedik-Istanbul sergisini bir arkadasımla birlikte geziyoruz. The Center Of Attention bölümüne geldiğimizde ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Yapıtın adı, Swansong. Bu yapıtta; sanatçılar, yaşamı boyunca sessiz kalan, ölümüne yakın bir tarihlerde hüzünlü kuğu şarkısını soylemeye başlayan sessiz kuğu efsanesine bir gönderme yapmaktadırlar. Bulundugumuz bolümü ufak bir  şapele çevirip, duvarları beyaza boyamış, ortaya da bir kaide koymuslardı. Bir gorevli, size istediğiniz bir müziği çalıyor ve siz kaidenin üzerine uzanarak kendi ölümünüzü  yaşıyorsunuz.Sanki bir provaydı, ölümünüz için. Bu arada, diger müze gezerleri sizin etrafınızda dolaşıyorlar, hatta konuşuyorlardı. Ben denemek istedim, arkadaşım şiddetle reddetti,  bunu yapamıyacagını söyledi.Hemen görevlinin yanına gitttim ve müzik için ilk aklıma geleni  istedim; Giuseppe Verdi,  Nabucco---Chorus of Hebrew Slaves ve kaidenin üzerine yatıp gözlerimi kapattım. Müzik alabildiğine yüksek tonda, ufacık  yapay şapelde çalıyordu. Bense, müziğin hazzıyla, sanki bir yolculuğa çıkmış gibiydim. Kaidenin etrafında konusanların sesleri sanki gitgide duyulmaz oluyordu benim icin ve kendimle basbasaydım.Daha sonra, sanki hersey durmuş, sadece uzaklardan gelircesine, birsey ifade etmeyen konuşmalar vardı. Bir sure sonra bu sesler yerini tanıdık yüzlere bırakmıştı.  Kimi gozüyaşlı, kimi sessiz ama anıları düşünen sevdiklerime...Müzik bitip, kalktığımda gözlerim hafif nemlenmişti, sanki kendim için değilde, tanıdık yüzler içindi...Ayse-2011 Ocak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder