18 Haziran 2015 Perşembe

Sigulda

Sigulda'ya sabah erken saatlerde Riga'dan otobüsle gittim. Riga'da otobüs biletlerini kiokslardan almak, otobüste almaktan biraz daha ucuz oluyor. Riga, Sigulda arası 2.15 Euro. 1 saat 15 dakika suruyor. Yol yine yeşillikler arasında devam ediyor. Kiralık bisikletler hemen otobüsten inince  gözüme çarptı ama  yürüyerek dolaşmayı tercih ettim.Sigulda, Latvia'nın en güzel sehirlerinden biri  Gauja Vadisinde bulunuyor.
Gauja Vadisi, içinde tarihsel değerleri de bulunduran, Latvian'ın ilk doğal parkı...Sigulda yeşillikler içinde müstakil evlerden oluşan, güzel yolları, geniş parklari, heykelleri olan ufak bir yerleşim.Yesil alanlar cok fazla yer tutuyor.Ben de bu denli güzel yeri bulmuşken saatlerce yurudum, doyasıya.Yol boyu  yürürken ilk uğradığım yer ''Walking-Stick Park''tı.Ufak bir parkın içinde sarı, yeşil ve kırmızı renklerden oluşan bastonlar konulmuştu. Sigulda daki baston yapımını simgeliyordu. 200 yıllık bir tarihe sahipti.Zaten heryerde de hediyelik eşya olarak bu bastonlardan farklı boylarda satılıyordu.
 

 Yol üzerindeki Luteran kilisesi, sadeliği ve güzelliğiyle çarpıcıydı.Luteran kiliselerinde, cogunlukla beyaz ahşap kullanıyorlar. Bu da kiliseye bir ferahlık veriyor.

Yemek molamı, sirin bir yerde verdim. Hafif serin, ama yagıssız hos bir hava vardı.Cicekler arasındaki restoranda yemek yemek, bira içmek ayrı bir mutluluk verdi bana.Yesili oylesine ozlemisim ki birden yasadıgım cadde, sehir aklıma gelince , hersey kararıyor adeta. Bulutlara hayran oldum.En güzel bulutlar Peruda diyordum ama Baltıklar hemen dereceye girdi.
 
Bir sonraki durağım, Sigulda Kalesiydi. Kalenin tarihi 1207 ye dayanıyor.Gauja vadisi içinde yer alıyor.Kaleden vadiyi seyretmek ve vadide trekking yapmak cok güzel. Uzun sureli olmasa da kısa yuryuslerle vadinin güzelliğini tattım.Ayrıca teleferik var vadiyi geçmek için karsı tarafa doğru.

Kalenin bazı yerleri galeri olarak kullanılıyor.Ilgınc calısmalar yapıyorlar, kil ve kâğıt hamurundan.Tum dillerde ''seni seviyorum'' yazılı bir kompozisyon oluşturmuşlar, olağandır gozum taklıyor Turkce var mı diye, görünce hafif bir tebessüm ardından...Ilginc bir duygu iste...
 
Kalenin girişinde ortaçağ giysileriyle kızlar karşılıyorlar.Fotograf cektırıyoruz birlikte.Kale kulelerine cıktıgımda manzaraya doyamıyorum.Ne cok ihtiyacım varmıs yeşil görmeye. Buraya gelince farkettim.
 

Sigulda gezimdeki yuruyuslerimde hep bizim çocuklarımızı duşundum. Dogadan uzak, yeşilsiz, bisikletsiz, oyunlar oynayamadan büyüyen çocuklarımızı....
Ayse------18 Haziran.2015
Gezi Tarihi...........Haziran 2015

1 yorum: