3 Ağustos 2011 Çarşamba

Tlacolula



16.yuzyıldan kalma kilise



Kadınların gıydıklerı onluklr


El Tule'den sonra otobusle tıngır mıngır buraya geldim. Iner inmez farklılıklar goze carpıyor. Kovboy sapkalı erkekler, rengarenk  kısa arkası acık ipek bluzlar  giymis kadınlar , orulup arkadan birlestirılmis  ve renkli kurdeleli sacları gorunce heyecanla fotograf makinemi cıkardım ama hep olumsuz tepkıyle karsılastım. Buranın insanı, fotografını cektırmıyor ya da hemen $50 istiyor, fiyat da sabit. Fotograf cekildigini hissettigi anda arkasını donuyor ya da kacıyor. Ben zaten izinsiz fotograf hicbir zaman cekmiyorum ama basarılı olamayınca yeni taktıkler bulmaya calıstım. Bakıslarım ilgisiz yerde ama makine hedefimde gibi, komik fakat sonuca ulastıran methodlar gelistirdim, bunu cogu zaman kullanmak zorunda kaldım. Tum Meksika'da yollarda en sık rastlananlardan biri de meyveler. Ufak, buyuk bardaklara konulmus soyulmus meyvelerin uzerine biberli bir de karısım dokuyorlar nefis,hem de cok nefis. Tabii benim elim de cogu zaman bos degil. Sokak yiyecekleri guzel, lezzetli. Gorunus hijyenik olmasa da herhangi bir saglık sorunu yasamadım. Kilise yine farklı, merkatosu cok canlı. Hamur isleri tazecik , bizim sacda borekler gibi. Icı peynirli, kıymalı ve sebzeli. Peynirlisinden hemen alıp sıcacık yedim.Yazarken bile canım istedi. Oaxaca peyniri  cok lezzetli ve ulkede bilinen bir tat, biraz da dil peynirini andırıyor. Tlacalula'yı bu lezzetler arasında dolastım ve tekrar otobusle Mitla'ya dogru yol aldım
Ayse---2011
Gezi Tarihi-2011--Haziran, Temmuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder